İkinci Dünya Savaşı sıralarında, ordudaki pilotlara ve gözetleme kulesi görevlilerine, özellikle havadaki uçakları çabucak tanıyabilmeleri için süratli ve çevik görme alıştırmaları yaptırıyorlardı.Aynı yıllarda Birleşik Amerika’da Ohio Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr.Renshaw “Tachistoscope” veya “Visualize” diye adlandırılan bir alet geliştirdi. Saniyenin 1/25, 1/50, 1/100’üne ayarlanabilen her açılıp kapanmasında gitgide artan kelime veya kelime kümelerinin görme penceresinden göründüğü bu aletle Kara, Hava ve Deniz kuvvetlerindeki ilgili personeli çabuk, çevik ve daha geniş alanı görme eğitiminden geçirildiler.
Önceleri gözün görme çabukluğunu, çevikliğini, atıl görme alanı (periferial alan) geliştirme çalışmaları olarak başlayan bu işlem, 1950’li yıllarda insan beyniyle ilgili bir takım bilinmezlerin çözümlenmesiyle eğitimciler tarafından, (Okuma-Göz, Okuma-Beyin ve okuma işleminde Göz-Beyin ilişkileri üzerinde çalışmaların da yoğunlaşmasıyla) Çok Hızlı Okuma tekniklerine uygulanıp sistemleştirilerek okullarda uygulanmaya başlandı.
Hizli okuma tekniklerinin gözü ilgilendiren yönü üzerindeki çalışmalar, daha da eskilere uzanır. XIX. yüzyılda Sarbonne’da göz hekimliği laboratuar yönetmeni Emile Javal’in “gözün okuma işlemi sırasında sıçramalarla hareket ettiği ve duraklamalar sırasında gördüğü” konusundaki çalışmalarını biliyoruz.
Türkiye’de ilk olarak 1975 yılında Sarp Kaya’nın Fransızcadan çevirdiği Hızlı Okumak Teknikleri kitabını Askeri okullar kullanılmaya başlamıştır. Daha sonra bazı vakıflar bireysel uygulamalarla devam etmiştir. Türkiye’de ilk kez Kurumsal şirketlere ise “Dinamik Eğitim ve Danışmanlık” tarafından “Dinamik Hizli Okuma eğitimi” verilmiştir. Her geçen gün özellikle zamanla yarışan üst düzey yöneticiler, iş adamları veya Kpss, Öyss, Dgs, Ales, Tus,Ygs Vb. benzeri sınavlara hazırlananlarla birlikte okumayı çok seven yada okumak zorunda olanların tercihi ile gittikçe yaygınlaşmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder